11 Aralık 2009 Cuma

TOMRİS HANIMA MEKTUPLAR - 27

SEVMEK ÜZERİNE

Bir süre önce internette takip ettiğim bir sitede “Sevmek nedir? “ diye bir forum başlığı açıldı. Değişik görüşler yazıldı çizildi. Kimisi eften püften, genel geçer satırlardı, kimileri daha ciddiye alan yazılardı. Örnek;

“...öyle kolay mı herkese seni seviyorum demek...Bence sevmek karşındaki insanı sıkmak boğmak değil ona saygı duymaktır. Sevmek güvenmek güvendiğini karşındaki insana hissettirmektir. Neden anlamayız birbirimizi neden kusurlarımızla birlikte sevmeyiz anlamıyorum. Bana göre sevmek sevdiğimizi "bize göre kusur sayılan "her şeyiyle kabul etmektir. “

“Sevmek, karşındaki insana ya da her hangi bir şeye kendini teslim etmektir.”

Bir katılımcı da yıllar öncesinde, üniversite yıllarında kalan, şimdi ismini bile hatırlamadığı sevgilisinin doğum gününde verdiği hediyenin içinden çıkan ve bugüne kadar sakladığı satırları alıntılamış.
“sevmek, farkında olmaksa yaşadığının…
Sevmek. Bakmak değil görmekse eğer…
Aklın baştan gitmesi değil,
Duymak ve bilmekse eşit olarak…
Yemeden, içmeden kesilmeden
Çoğalmaksa sevmek eksilmeden.
Çağına tanıklık ederek
Ve kahrolmadan arabeske inat,
İçi içine sığmamaksa…
Bir coşku, bir şenlik, bir erdemse sevmek…
İnsanları, kuşları, çocukları unutmadan
Şarkı söylemekse sarhoş olmadan.
Verem olmamaksa sevmek senin aşkından…
Daha sağlam basıyorum toprağıma.
Unutmak, şaşkınlık, azap değilse
Bilinç, öğreti ve sevinçse
Paylaşılan bir ekmek gibiyse sevgi…
Seni seviyorum. “
Bence, bu alıntı benim anladığım anlamda sevgiye yanıt vermiş.Saygı, psikolojik açılımında sevgi + korku, iki komponent içerir. O nedenle Anne, baba, öğretmen, amirimize saygımız vardır. Yani onları hem severiz hem de onlardan korkarız. Ama bir diğer insana, çiçeğe ya da hayvana duyduğumuz sevgidir, -kaybetme- dışında korkuyu içermez, karşılıksızdır, çıkarsızdır, koşulsuzdur. Tabii ki karşılıklı olursa tadından yenmez.Aşk ile sevgi farklı duygulardır. Aşk içinde ihtirası barındırır, ayakları yere basmaz, gözü karadır. Sevgi ise, daha sağlam, ayakları yere basan, aklıselim bir duygudur. Aşkla başlayan evlilikler, bir süre sonra (5-10 yıl, ortalama 8 yıl) aşk bitince; eğer bu süreç içinde sevgi geliştiyse uzun yıllara varan, gümüş ve elmas yıllara uzanabiliyor. Eğer sevgi yoksa aşk bitince evlilikte bitiyor.Sevgi, teslimiyet değildir hiçbir zaman. Sevgi tam tersine kişiliğini yitirmemektir. Karşındakini kişiliğinle ve kişiliğiyle sevmektir.Sevgi sadece sözcüklerle ifade etmekte değildir. Elbet zaman zaman bunu karşımızdakine dillendirmek güzel olabilir ama altı boş sözcükler bir süre sonra anlamını ve değerini yitiriyor. Ona ya da onlara ( kastım diğer canlılardır, çiçekler, hayvanlar vb) sevgimizi davranışlarımızla, vücut dilimizle, gözlerimizle anlatabilirsek, bu; sözcüklere göre da gerçek, daha samimi daha anlamlı geliyor bana.Siz ne dersiniz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder