11 Aralık 2009 Cuma

TOMRİS HANIMA MEKTUPLAR - 4

KAZIM KOYUNCU: ÇERNOBİLİN UZAK KURBANI

Sevgili Tomris Hanım,

Geçtiğimiz Haziran ayının son günlerinde Artvin’in Şavşat ilçesindeki hekim arkadaşımızın daveti üzerine dört arkadaş ailelerimizle birlikte bu şirin Doğu Karadeniz ilçesine gittik. Bu şirin ilçenin aydın insanlarının dostluğu ve içten misafirperverlikleri ile üç güzel gün geçirip doğal güzelliklerinin tadını çıkardıktan sonra vedalaşıp Trabzon yollarına düştük. Yeni yapılan Muratlı Barajının yanında kıvrıla kıvrıla kâh yukarılara tırmanan kâh derenin yanı başına inen kâh orman içinde kaybolan yolan ilerleyerek denize ve Hopaya ulaştık. Öğle saatlerinde vardığımız Hopa çok hareketliydi. Ana caddede mahşeri bir kalabalık ve eller üzerinde bayrağa sarılı bir tabut.. Bir cenaze alayıydı. Kim di ölen ve bu kadar sevilen? Hemen aracımızın radyosunda yerel bir radyo kanalı bulduk. Ve öğrendik ki ölen ilerici aydın ve etnik rock müziği yapan bir müzisyendi. Karadenizin sesiydi soluğuydu. Bizim için ilginç olan Çernobil’in uzak kurbanlarından biriydi. Otuzlu yaşlarında kanserden ölmüştü.

Bugünden 19 yıl önce 25 Nisan 1986 günü saatler gece yarısını 1 saat 23 dakika 58 saniye geçe, eski Sovyetler Birliğinin Ukrayna ve Beyaz Rusya sınırında geniş ormanlar ve terkedilmiş köylerin bulunduğu 270 çeşit farklı türde canlının yaşadığı Avrupa’nın en büyük doğal yaşam alanlarında birinde bulunan nükleer santralın 1.016 bin tonluk çatısı iki şiddetli patlamayla fişek gibi gökyüzüne fırladı ve tüm ağırlığı ile santralin üzerine düştü. İlk anda 31 kişi öldü. Çıkan yangına müdahale eden itfaiyecilerin çoğu nükleer yanıklar nedeniyle iki hafta içinde acılar içinde öldü. Enkaz kaldırma ve temizleme çalışmalarına katılan hepsi gönüllü 600.000 işçinin çoğu ilerleyen yıllarda acılar içinde yaşamını yitirdi. 3 Mayıs günü Kiev’den esen rüzgâr nükleer bulutlar Sinop – Anamur hattının doğusuna taşıdı. Radyasyon Karadenizin çayına fındığına, denizine deresine, toprağına taşına bulaştı.

Dönemin başbakanı ‘ Radyasyonlu çay iyidir’ , Sanayi ve Ticaret Bakanı ‘ Çay demlenince radyasyon geçiyor, bakın ben günde 20 bardak içiyorum. ‘ , Hacettepe Üniversitesi 1993 yılında ‘ Son beş yılda Çernobil’e bağlı kanser olgularında artış görülmemiştir.’ Derken, 1991 yılında yayınlanan uluslar arası makalede Çocukluk çağı Troid kanserlerinde Ukrayna’da 30, Beyaz Rusya’da 60 kez artış olduğunu bildiriyor, bir başka yayında anencefali vakalarında artışa dikkat çekiyordu.

Sorumsuz yetkililerin insan sağlığını hiçe sayan iradeleri nedeniyle binlerce insanın ve bebeğin geleceği riske atıldı. Kazım Koyuncu Çernobil’in bilinen uzak kurbanlarından biriydi, ya diğerleri?, adını bilmediklerimiz…!

Sevgili Tomris Hanım, Doğu Karadeniz’de gördüğümüz güzelliklerin yeni facialarla yok olmaması, çevreye ve insana daha duyarlı ve saygılı yönetimler dileğiyle tüm Çernobil kurbanlarını saygıyla anıyorum. Dostlukla…
Nisan 2006

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder